16 Aralık 2007 Pazar

"Sulukule Örneğinde Kentsel Dönüşüm Gerçekleri" konulu toplantı


Editör: Gizem ERDOĞAN
Planlama.Org
10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası Kapsamında yapılan "Sulukule Örneğinde Kentsel Dönüşüm Gerçekleri" konulu toplantı; İnsan Yerleşimleri Derneği Başkanı Mimar Korhan Gümüş, Sulukule Platformu'ndan; Hacer Foggo ve Neşe Ozan; Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkan Şükrü Punduk Konuşmacı olarak iştiraki ile Tarih ve Toplum Bilimleri Enstitüsünde yapıldı.
Neşe Ozan ;sosyal yapıya değindiği konuşmasında; evlerin tapu tahsis belgeli olduğunu karşılaştığı evlerin 2-3 tanesinin tapusuz olduğunu söyledi. Hacer Foggo'nun 25 ev yıkıldı demesine atıfla evlerin el değiştiren evler olduğu; bunun sebebinin kamulaştırma korkusu, nedeninin ise " biz ciddiyiz imajı" olduğunu belirtti.
Mahallelinin %83'ü 10 seneden fazla bir süredir burada oturuyor olduğunu yarıya yakınının ise 40 seneden fazadır mahallede oturduğunu, bazılarının ise Osmanlı tapularına sahip olduğunu söyledi. Mahallede herkesin bir şekilde birbirleriyle akraba olduğunu; içlerine kapalı yaşadıklarını; bunun nedeninin de "dış dünyada" maruz kaldıkları ayrımcılık olduğunu sözlerine ekledi.

Sulukulelilerin yarısına yakınının 500 YTL'nin altında gelir sahibi olduklarını, açlık sınırının 600 YTL olmasına rağmen; Sulukule'de açlıktan ölen kimsenin olmadığını söyledi. Bunun nedenini mahalle içindeki ekonomi olduğuna bağlayan Ozan; bunu bakkaldan alabildikleri 1 YTL lik peynir, komşuların getirdiği bir tas çorba ya da evde pişirilip mahalle kahvesinde satılan aşure gibi örneklerle açıkladı. Dışarıda iş sahibi olmanın mahallede çok nadir olduğu; ancak Sulukule projesine muhalefet arttıkça belediyede işe mahallelinin alımının başladığını belirtti. Mahalleli kadınların ise etraftaki konfeksiyon atölyelerinde çalıştığını söyledi.

Korhan Gümüş konuşmasında; BM özel raportörünün projeye dair olan;
· Halkın görüşünün alınmamış olması.
· Yaşam ekonomisini alt üst etmiş olması. tespitlerine değindi.

UNESCO'nun tarihi kentler listesinden silinmesi tehdidine karşılık belediyenin; dış kaynakların baskısı nedeniyle böyle projeler üretmek durumunda kalıyoruz savunmasının ve bu savunmanın deprem riski ile desteklendirilip, projelerin koruma yaklaşımına uyduğunu söyleyen savunmalarını eleştirdi.
Belediyenin yaptığı anketler sonucunda %73 oranında yaşayanların yerlerini terk etmek istemediklerinin ortaya konduğuna dikkati Çeken Gümüş; yapılmak istenen projede "Osmanlı Mahallesi yansıtacağım" iddiasının olduğunu oysa bahsedilen Osmanlı'nın hangi dönem olduğunun problem olduğunu, bahsedilenin bir tarih ütopyası olarak adlandırılabilineceğini, bunun 19.yy historist mimari anlayışı olduğunu söyledi. Bunun İslami devlet inşasına yönelik fundamantalist yaklaşımlara bağlı ve tuhaf bir durum olarak gördüğünü söyledi. Ayrıca projede bahsedilen "surlara uyumlu konut" kavramının ortaya atıldığının ve bunun ne demek olduğunun anlaşılamadığını belirtti.
Projede mevcut yaşayanların ihtiyaçlarını düşünmediğini; tüm Sulukulenin altının projede otopark haline getirildiğini söyledi.
Bu projede sadece aç gözlü rant kavgacılarının yada ekonomik aktörleri himaye altına alan politikacıların değil kendilerini gizleyen tasarım gruplarının var olduğuna değinerek, yatırımcının karar verici değil, pasif olması gerektiğini söyledi. "insanlar da bağımlı birer seçmen haline gelmiştir." diyerek konuşmasını bitirdi. Ayazmalı ve Gülsuyu`nda yaşayanlarında katıldığı toplantıda ortak sorunların ve belediyenin ortak yaklaşımın olup olmadığı tartışıldı.