Basın Duyurusu ve Basın Açıklamasına Çağrı
Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanı ile ilgili olarak Şubat 2008’de açtığımız davada ilgili İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından; avan projelerin kamu yararına uygun olmadığı gerekçesi ile oybirliği ile iptal kararı verilmiştir. Ancak, ne yazık ki bu önemli karar gecikmiş bir karar olarak hukuk tarihimize geçecek ve özellikle kent davaları için yürütmeyi durdurma kararlarının ne denli önemli olduğunun altı bir kez daha trajik bir biçimde çizilecektir.
Bilindiği gibi 1985 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan kara surları koruma bandını içeren, Osmanlı döneminde Edirnekapı ve Sulukule olarak adlandırılan ve 1050 yıllarından beri yaşayanlarının kültürel özelliklerini koruduğu ve bu anlamı ile toplumsal zenginliğimizin uluslararası düzlemde de sesini duyuran, doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik mirasımız açısından son derece önemli konumda olan Sulukule; 5366 sayılı yasa kapsamında 22.4.2006 gün ve 26147 sayılı ve 13.10.2006 gün ve 26318 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararıyla “Yenileme Alanı” olarak ilan edilmişti.
Ardından; gerek bölge halkı gerekse ilgili bilim insanları, hukukçular, bölge halkı, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların tüm ısrarlarına karşın 5366 sayılı yasanın bütün çelişkilerini taşıyan yenileme avan projeleri ilgili kurulunun 2.11.2007 tarih 20 sayılı kararı ile onaylanmıştı.
Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu ve Avrupa Kentsel Şartı, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar (CESCR) Sözleşmesi, UNESCO ICOMOS Dünya Mirası Komitesinin 30. dönem Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına ilişkin Vilnius toplantısı Türkiye Kararları’na da aykırı olarak bölgeyi tarihi kimliğinden, kültüründen ve oluşmuş tüm değerleriyle bir bütün olan yapısından soyutlayarak basit bir yenileme mantığıyla yok eden bu sosyal dışlama ve kentsel ranta el koyma projeleri hakkında meslek odamız başta olmak ulusal ve uluslararası KURUM VE KURULUŞLARDAN GELEN hiçbir uyarı ve İTİRAZA UYULMAMIŞTIR.
Bu nedenle gerek Sulukule ile ilgili yenileme avan projelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali, gerekse bu projelerin ortaya çıkmasına neden olan 5366 sayılı yasanın iptali için konunun idari yargı tarafından Anayasa Mahkemesine taşınması isteği ile idari yargıya başvurulmuştur.
Ancak ne yazık ki henüz yargı süreci devam ederken Sulukule’de yıkımlar başlamış ulusal ve uluslararası bütün tepkilere rağmen özellikle bu alanda yaşayan kiracılar ve yoksullar için hiçbir sosyal ya da insani önlem almadan 2009 Mayıs ayında “Çevik Kuvvet” eşliğindeki belediye ekipleri, içinde halen insanların yaşadığı evleri, eşyalarıyla birlikte yıkıp binlerce yıllık Sulukule yaşam alanını yok ederek molozlarla kaplı inşaat alanına çevirmişlerdir.
Yıkım süreci ve sonrasında yaşananlar ise 2010 Dünya Kültür Başkenti unvanını taşıyan İstanbul için acı bir ironi olarak tarihe geçmiş bulunuyor. Şubat 2008’de açtığımız davanın bilirkişi incelemesi Kasım 2009’da gerçekleşmiştir. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 02.06.2009 gün, 2009/758 esas sayılı kararı ile yürütmeyi durdurma talebimizi gerekçesiz olarak reddetmiş, bu karara itiraz edilmiştir.
Bu arada TOKİ 2009 yılının Eylül ayında yenileme avan projeleri ile inşaat ihalesine çıkmış; 6 Ekim itibariyle de Sulukule inşaat firmasına devredilmiştir. Bütün ulusal ve uluslararası bilimsel ve toplumsal karşı çıkışlara karşın yargı süreci inanılmaz bir biçimde ve bilerek savsaklanmış, hukukun temel ilkeleri dahi askıya alınmış ve tarihi, kültürel ve Arkeolojik olarak uluslararası önem taşıyan bir kent parçası içinde yaşayanlar ile birlikte yok edilerek hukuksuzluğun ve kültürel yıkımın simgesi olacak yapılar ile doldurulmuştur.
Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanı ile ilgili olarak Şubat 2008’de açtığımız dava ile ilgili İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından; avan projelerin kamu yararına uygun olmadığı gerekçesi ile oybirliği ile iptal kararı verilmiştir.
Ancak, ne yazık ki bu önemli karar gecikmiş bir karar olarak hukuk tarihimize geçecek ve özellikle kent davaları için yürütmeyi durdurma kararlarının ne denli önemli olduğunun altı bir kez daha trajik bir biçimde çizilecektir.
BU ÖNEMLİ KARAR VE GELİŞMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE AYRINTILI BİLGİLENDİRME İÇİN DEĞERLİ BASIN ÜYELERİ VE TÜM İLGİLİLERİ,
13 HAZİRAN ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 11.00’ DE TMMOB MİMARLAR İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ KARAKÖY BİNASINDA BASIN AÇIKLAMAMIZA DAVET EDİYORUZ.
Saygılarımızla.
TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi