23 Haziran 2012 Cumartesi

Mimarlar Odası'ndan Topbaş ve Demir'e İhtarname

İhtarname’de “İdarenin idari yargı yerlerinin kararları doğrultusunda işlem tesis edilmesi ve/veya eylemde bulunması için bir hazırlık yapması gerekmiyorsa, anılan Mahkeme kararında olduğu gibi anılan mahkeme kararı derhal uygulanabilir, en fazla birkaç saatlik işlemle yerine getirilmesi sağlanabilir nitelikteyse anılan kararın gereği gecikmeksizin ve derhal yerine getirilmelidir” denildi.
Sulukule’de yapımı tamamlanan binaların kura çekimi ile hak sahiplerine dağıtma girişimlerinin de hukuka aykırı olacağının belirtildiği İhtarname’de “İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 2009/758 Esas ve 2012/783 Karar sayılı kararı ile iptal edilen İstanbul İli, Fatih İlçesi, Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanına yönelik hazırlanan Yenileme Avan Projesine dayanılarak tüm uygulamaların, tüm inşai faaliyetin durdurulmasını ve özellikle 26.06.2012 tarihinde gerçekleştirileceği duyurulan söz konusu alanda iptal edilen avan projelere dayanılarak yapılan yapılarla ilgili olmak üzere Mustafa Demir’in basında yer alan açıklamalarında belirttiği gibi “… bitmiş evlerin sahiplerinin belirleneceği kura…” çekiminin gerçekleştirilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, Türk Ceza Kanununun 257 inci maddesi uyarınca suç niteliğinde olacağını ve anılan mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle doğmuş ve doğacak zararlar ile ilgili olarak ilgili idarelerle ilgili yasal yollara başvurulmasının yanı sıra 2577 sayılı Yasanın 28 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca muhataplara da tazminat davası açılmak zorunda kalınacağını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de muhataplardan talep edileceğini ihtaren bildiririz” denildi.

 http://www.toplumsol.org/mimarlar-odasindan-topbas-ve-demire-sulukule-ihtarnamesi/

14 Haziran 2012 Perşembe

Dönüşürken Korunabilirdi

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1091069&CategoryID=77


Oysa, 2010 yılında, Sulukule için hem 5366 sayılı yasa hem de kamu yararına uygun bir proje hazırlanmıştı. Sulukule Atölyesi adı verilen grupta, 60 akademisyen, çeşitli disiplinlerden konusunun uzmanı meslek insanı (şehir plancısı, mimar, sosyolog, antropolog, hukukçu, yerel ekonomik kalkınma uzmanı, psikolog vs.) sanatçı ve Sulukule’yi dert edinenler yer aldı.


Ekip Sulukulelilerin katıldığı, çok aktörlü, demokratik, şeffaf bir planlama süreciyle, zorla yerinden edilmiş mahalle sakinlerinin geri dönmesini amaçlayan ve Roman kültürüne saygılı bir proje hazırladı.

Dönüşürken korunabilirdi

‘Alternatif Sulukule projesi’ o dönemde TOKİ’ye, Fatih Belediyesi’ne, koruma ve yenileme kurullarına sunuldu. Ancak proje kâğıt üzerinde kaldı. Atölye gönüllülerinden, Şehir Plancısı Yrd. Doç. Dr. Erbatur Çavuşoğlu “Saha çalışmasıyla bölgede 5 bin civarında Roman vatandaş olduğunu tespit ettik. Yeni yatırım yapan 600 aile vardı. 600 ailenin başka bir yere yönlendirilmesini talep ettik, mümkün olmadığını söyledikleri için farklı tipte konutlar üretildi: yatırımcılar için ayrı, Roman vatandaşlar için ayrı” diye konuştu.

Çavuşoğlu, bitmek üzere olan ‘Osmanlı Evleri’ için ise “Mahallelinin bunların içinde yaşaması mümkün değil. Onların planında 5 yıldızlı otel ve AVM var, bizimkinde ortak lokanta ve Roman kültür merkezi” dedi.

“BU SAATTEN SONRA ZOR”

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Çok gecikmiş bir yargı süreci. Yargının bunları, bu saatten sonra durdurması çok zor. Herhalde duruma uygun yeni plan çalışması, yeni bir karar süreci yaşayacağız” dedi.
Bilirkişinin şu anda iptal edilen projeye eleştirileri:

1- Özgün ada morfolojisi ve sokak dokusu korunmamış.

2- Mevcut sokak dokusu ve tescilli yapılara uygun olmayan yapı tipolojisi oluşturulmuş.

3- Mevcut durumda kamuya ayrılmış alanlar projede yapılaşmaya açılmış, sokak kesitleri büyütülmüş.

4- Yeşil alan ve parklara yer verilmemiş.

5- UNESCO’nun belirlediği Sur Koruma Bandı Avan Proje’de yarıya inmiş.

Proje İptali Hakkında Basında Çıkan Haberler



FATİH Belediye Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine Sulukule projesinin iptaline ilişkin açılan üç ayrı dava, aynı gerekçelerle kabul edildi ve işlemin iptaline karar verildi. İstanbul Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ile Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği tarafından açılan, İstanbul 4’üncü İdaresi’nde görülen üç ayrı davada, Sulukule projesinin SİT alanı üzerine, Koruma Bölge Kurulu kararlarına aykırı olarak inşa edildiği, Romanlar’ın mülkiyet hakkının ihlal edildiği savunuluyor ve projenin iptali isteniyordu. Her üç dava da oybirliğiyle kabul edilerek, projenin iptaline karar verildi.

 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20748277.asp

 Sulukule Roman Derneği’nin avukatı Hilal Kuey ise idari yargıda mahkeme kararının tebliğ edildiği anda uygulanmak zorunda olduğunu belirterek “Projenin şu an durması gerekli” dedi. Kuey, “Artık bu inattan vazgeçilmesi ve hukukun gereğinin yerine getirilmesi lazım. Yasaya ve kamu yararına uygun yeni bir proje yapılmalı, zarar gören insanlara hakları teslim edilmeli” diye konuştu.
AİHM, 2010’da mahallelinin yaptığı başvuruyu iç hukuk yolları tükenmeden kabul etmişti. Sulukulelilerin AİHM başvurusunda 41. madde uyarınca tazminat talebi de bulunuyor.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1090961&CategoryID=77

"Kamu yararı yok; çünkü kamuya sormadılar"

Sulukule Platformu' ndan Hacer Foggo, başından beri "bu proje kamu yararına aykırıdır diyorduk; şimdi onaylanmış oldu" diyor.
"Kamu yararına aykırıdır çünkü kamu yani Sulukulelilerden hiçbir fikri alınmadı ve büyük bir mağduriyet yaşandı. Yoksullar daha da yoksullaştı."

 http://www.bianet.org/bianet/toplum/139030-sulukuleye-iptal-karari

 Fatih Belediye Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine Sulukule projesinin iptaline ilişkin açılan üç ayrı dava, aynı gerekçelerle kabul edildi ve işlemin iptaline karar verildi. 

 http://www.ntvmsnbc.com/id/25357694/

13 Haziran 2012 Çarşamba

Sulukule Projesine İptal kararı verildi

Basın Duyurusu ve Basın Açıklamasına Çağrı

Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanı ile ilgili olarak Şubat 2008’de açtığımız davada ilgili İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından; avan projelerin kamu yararına uygun olmadığı gerekçesi ile oybirliği ile iptal kararı verilmiştir. Ancak, ne yazık ki bu önemli karar gecikmiş bir karar olarak hukuk tarihimize geçecek ve özellikle kent davaları için yürütmeyi durdurma kararlarının ne denli önemli olduğunun altı bir kez daha trajik bir biçimde çizilecektir. Bilindiği gibi 1985 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan kara surları koruma bandını içeren, Osmanlı döneminde Edirnekapı ve Sulukule olarak adlandırılan ve 1050 yıllarından beri yaşayanlarının kültürel özelliklerini koruduğu ve bu anlamı ile toplumsal zenginliğimizin uluslararası düzlemde de sesini duyuran, doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik mirasımız açısından son derece önemli konumda olan Sulukule; 5366 sayılı yasa kapsamında 22.4.2006 gün ve 26147 sayılı ve 13.10.2006 gün ve 26318 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararıyla “Yenileme Alanı” olarak ilan edilmişti. Ardından; gerek bölge halkı gerekse ilgili bilim insanları, hukukçular, bölge halkı, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların tüm ısrarlarına karşın 5366 sayılı yasanın bütün çelişkilerini taşıyan yenileme avan projeleri ilgili kurulunun 2.11.2007 tarih 20 sayılı kararı ile onaylanmıştı. Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu ve Avrupa Kentsel Şartı, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar (CESCR) Sözleşmesi, UNESCO ICOMOS Dünya Mirası Komitesinin 30. dönem Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına ilişkin Vilnius toplantısı Türkiye Kararları’na da aykırı olarak bölgeyi tarihi kimliğinden, kültüründen ve oluşmuş tüm değerleriyle bir bütün olan yapısından soyutlayarak basit bir yenileme mantığıyla yok eden bu sosyal dışlama ve kentsel ranta el koyma projeleri hakkında meslek odamız başta olmak ulusal ve uluslararası KURUM VE KURULUŞLARDAN GELEN hiçbir uyarı ve İTİRAZA UYULMAMIŞTIR. Bu nedenle gerek Sulukule ile ilgili yenileme avan projelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali, gerekse bu projelerin ortaya çıkmasına neden olan 5366 sayılı yasanın iptali için konunun idari yargı tarafından Anayasa Mahkemesine taşınması isteği ile idari yargıya başvurulmuştur. Ancak ne yazık ki henüz yargı süreci devam ederken Sulukule’de yıkımlar başlamış ulusal ve uluslararası bütün tepkilere rağmen özellikle bu alanda yaşayan kiracılar ve yoksullar için hiçbir sosyal ya da insani önlem almadan 2009 Mayıs ayında “Çevik Kuvvet” eşliğindeki belediye ekipleri, içinde halen insanların yaşadığı evleri, eşyalarıyla birlikte yıkıp binlerce yıllık Sulukule yaşam alanını yok ederek molozlarla kaplı inşaat alanına çevirmişlerdir. Yıkım süreci ve sonrasında yaşananlar ise 2010 Dünya Kültür Başkenti unvanını taşıyan İstanbul için acı bir ironi olarak tarihe geçmiş bulunuyor. Şubat 2008’de açtığımız davanın bilirkişi incelemesi Kasım 2009’da gerçekleşmiştir. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 02.06.2009 gün, 2009/758 esas sayılı kararı ile yürütmeyi durdurma talebimizi gerekçesiz olarak reddetmiş, bu karara itiraz edilmiştir. Bu arada TOKİ 2009 yılının Eylül ayında yenileme avan projeleri ile inşaat ihalesine çıkmış; 6 Ekim itibariyle de Sulukule inşaat firmasına devredilmiştir. Bütün ulusal ve uluslararası bilimsel ve toplumsal karşı çıkışlara karşın yargı süreci inanılmaz bir biçimde ve bilerek savsaklanmış, hukukun temel ilkeleri dahi askıya alınmış ve tarihi, kültürel ve Arkeolojik olarak uluslararası önem taşıyan bir kent parçası içinde yaşayanlar ile birlikte yok edilerek hukuksuzluğun ve kültürel yıkımın simgesi olacak yapılar ile doldurulmuştur. Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanı ile ilgili olarak Şubat 2008’de açtığımız dava ile ilgili İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından; avan projelerin kamu yararına uygun olmadığı gerekçesi ile oybirliği ile iptal kararı verilmiştir. Ancak, ne yazık ki bu önemli karar gecikmiş bir karar olarak hukuk tarihimize geçecek ve özellikle kent davaları için yürütmeyi durdurma kararlarının ne denli önemli olduğunun altı bir kez daha trajik bir biçimde çizilecektir. BU ÖNEMLİ KARAR VE GELİŞMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE AYRINTILI BİLGİLENDİRME İÇİN DEĞERLİ BASIN ÜYELERİ VE TÜM İLGİLİLERİ, 13 HAZİRAN ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 11.00’ DE TMMOB MİMARLAR İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ KARAKÖY BİNASINDA BASIN AÇIKLAMAMIZA DAVET EDİYORUZ.

Saygılarımızla. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi