30 Mart 2009 Pazartesi
Çocuklarla bir pazar günü
Dün istanbul modern'de sevgili nalan'la gölge konulu atölye çalışması, ve galata kulesi civarında bir stüdyoda hiphop çalışması vardı. david ve sevim çocukları bir güzel toparlayıp bindirmişler servise.. sonrasında ben geç kalmış, mahalleye koşarken son dakikada hiphop çalışması bir şekilde iptal oldu.
ben de bugünü mahallede çocuklarla sohbet ederek geçirdim.
moderndeki gönüllü arkadaşlarımız bugün epeyce yorulmuşlar.. nalan kami sevim david ayşegül çok iyi bir iş çıkardınız, elinize sağlık harikasınız:) çocuklar sizi yormuşlar ama o kadar mutlu olmuşlar ki bugün ne kadar harika geçtiğini anlattılar.
sonra nalan kami giulia ve çocuklarla mahallede gezdik öyle. hava güzel diye herkes dışarıda. kadınlar yine kapı önünde sohbet ediyorlar. çocuklar her şey yolundaymışçasına bostana doluşmuşlar misket oynuyorlar. mahalle neredeyse dümdüz artık, ama bostan tüm o yıkılmışlığa rağmen panayır yeri gibi. misket oynadık sohbet ettik. madem hiphopa gidemedik biz de kendi atölyemizi yaparız deyip fotoğraf atölyesi yaptık giulia ile:) çocuklar bir dolu güzel resim çektiler. daha önce çekilen resimleri mahalleliye dağıttık. resim yarışmasına girmek isteyen küçükçeşme sokaktan damla'ya ayşegül ablasının boyalarını ilettik. mahallede bir dozer duruyor yıkıntıların arasında (hemen seçim sonrası hızla evlere saldırmak için mi bekliyor acaba)..
Selin
28 Mart 2009 Cumartesi
Yerel Seçimler Sulukuleli'nin Umurunda Değil
http://www.taraf.com.tr/haber/30601.htm
Evleri, barkları yıkıldı. Düzenleri bozuldu. Şimdi sorun Sulukuleliye, 29 Mart’ta kime oy vereceksiniz diye?
Yerel seçimlere sayılı günler kala, son yıkımlarla iyiden iyiye mahalle dokusunu kaybeden, bir zamanların en şenlikli yerleşim yeri, Sulukule’deyiz.
Yaklaşık bin yıllık tarihiyle en eski Romen yerleşimlerinden biri olarak bilinen Sulukule’nin sakinleri şimdilerde Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Taşoluk’ta yapılan TOKİ konutlarına taşınıyor.
Mahallede moloz yığınları arasında dolaşan Sulukulelilerin gündemlerinin seçim olmadığını anlamak zor hiç de olmuyor. Etrafta Görmeye alıştığımız ne parti bayrakları var ne de sokak sokak dolaşan seçim otobüsleri...
“Seçimlerden beklentimiz yok”
Hep bir ağızdan anlatıyorlar: “Her yer yıkıldı. Komşularımız gitti; ama gidenlerden evlerini satıp geri dönenler var. Hem gittiğimiz evlerin doğalgaz ve elektrik masrafları pahalı geliyor hem de burayı özlüyoruz. Seçimlerden bir beklentimiz yok, güzel güzel geçinmek istiyoruz.”
Taşoluk’a gidip geri dönenlerden Nazmi Butu, şöyle söylüyor: “Bana da Taşoluk’ta yer verdiler ama geri döndüm. Yapamam oralarda. Alışmamışım. Zaten elektrik, su faturalarını karşılayamam.
Sattım evi, aldım paramı koydum cebime. Kirası 200 TL olan ev arıyorum. AKP’yi destekliyorum. İlacımı alabiliyorum, yeşil kartım var. Özürlü çocuğuma bakım parası alıyorum. Oyumu başka kime vereyim.” Sokak aralarında dolaşırken karşımıza çıkan mermerci dükkâna giriyoruz. Herkesin kendi derdine düştüğünden bahseden Cihan Çetiner, şunları söylüyor:
“Buralar AK Parti ve Saadet Partisi yoğunluklu. Ak Parti burayı alır. Sulukule yıkılıyor. Bir esnaflar kaldı. Esnaflar da mahkemelik. 30 senelik dükkanlar, verdikleri para mal sahibinin gözünde az. Sonunda gidilecek buradan. Başa gelenler dükkân sahiplerine yardımcı olsun istiyoruz. Kendi derdimize düştük.”
“Zengine peşkeş çekiyorlar”
Mermercinin sırasındaki Oto Makasçı’ya uzanıyoruz bu defa. Mehmet Bıçkı, “Kime oy vereceğimize karar veremedik. Televizyondan adayları izliyoruz. Hiçbiri tatmin etmiyor. Al birini vur ötekine. Dürüst, adaletli insanlar istiyoruz. Sulukule’yi fakirden aldılar zengine peşkeş çekiyorlar. Kapımızı sökmüşler, hurdacıya satıyorlar. Kendi kapımı parayla hurdacıdan alıyorum. Bugünkü yönetime asla evet demem. Polis, belediye, çalan çırpan hepsi bir. Hırsıza 35 yıllık birikimimizi götürme diyoruz artık.”
Yıkıntılar arasında dolaşıyor, Sulukulelilerin hayatlarına dahil oluyoruz. Yerel seçimlerin teğet geçtiği mahalleden ayrılırken, renkli sayfaları tek tek koparılmış bir masal kitabının kahramanlarını yıkık dökük bir gerçeğin ortasında bırakıp hayatlarından kayıp gidiyoruz.
Evleri, barkları yıkıldı. Düzenleri bozuldu. Şimdi sorun Sulukuleliye, 29 Mart’ta kime oy vereceksiniz diye?
Yerel seçimlere sayılı günler kala, son yıkımlarla iyiden iyiye mahalle dokusunu kaybeden, bir zamanların en şenlikli yerleşim yeri, Sulukule’deyiz.
Yaklaşık bin yıllık tarihiyle en eski Romen yerleşimlerinden biri olarak bilinen Sulukule’nin sakinleri şimdilerde Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Taşoluk’ta yapılan TOKİ konutlarına taşınıyor.
Mahallede moloz yığınları arasında dolaşan Sulukulelilerin gündemlerinin seçim olmadığını anlamak zor hiç de olmuyor. Etrafta Görmeye alıştığımız ne parti bayrakları var ne de sokak sokak dolaşan seçim otobüsleri...
“Seçimlerden beklentimiz yok”
Hep bir ağızdan anlatıyorlar: “Her yer yıkıldı. Komşularımız gitti; ama gidenlerden evlerini satıp geri dönenler var. Hem gittiğimiz evlerin doğalgaz ve elektrik masrafları pahalı geliyor hem de burayı özlüyoruz. Seçimlerden bir beklentimiz yok, güzel güzel geçinmek istiyoruz.”
Taşoluk’a gidip geri dönenlerden Nazmi Butu, şöyle söylüyor: “Bana da Taşoluk’ta yer verdiler ama geri döndüm. Yapamam oralarda. Alışmamışım. Zaten elektrik, su faturalarını karşılayamam.
Sattım evi, aldım paramı koydum cebime. Kirası 200 TL olan ev arıyorum. AKP’yi destekliyorum. İlacımı alabiliyorum, yeşil kartım var. Özürlü çocuğuma bakım parası alıyorum. Oyumu başka kime vereyim.” Sokak aralarında dolaşırken karşımıza çıkan mermerci dükkâna giriyoruz. Herkesin kendi derdine düştüğünden bahseden Cihan Çetiner, şunları söylüyor:
“Buralar AK Parti ve Saadet Partisi yoğunluklu. Ak Parti burayı alır. Sulukule yıkılıyor. Bir esnaflar kaldı. Esnaflar da mahkemelik. 30 senelik dükkanlar, verdikleri para mal sahibinin gözünde az. Sonunda gidilecek buradan. Başa gelenler dükkân sahiplerine yardımcı olsun istiyoruz. Kendi derdimize düştük.”
“Zengine peşkeş çekiyorlar”
Mermercinin sırasındaki Oto Makasçı’ya uzanıyoruz bu defa. Mehmet Bıçkı, “Kime oy vereceğimize karar veremedik. Televizyondan adayları izliyoruz. Hiçbiri tatmin etmiyor. Al birini vur ötekine. Dürüst, adaletli insanlar istiyoruz. Sulukule’yi fakirden aldılar zengine peşkeş çekiyorlar. Kapımızı sökmüşler, hurdacıya satıyorlar. Kendi kapımı parayla hurdacıdan alıyorum. Bugünkü yönetime asla evet demem. Polis, belediye, çalan çırpan hepsi bir. Hırsıza 35 yıllık birikimimizi götürme diyoruz artık.”
Yıkıntılar arasında dolaşıyor, Sulukulelilerin hayatlarına dahil oluyoruz. Yerel seçimlerin teğet geçtiği mahalleden ayrılırken, renkli sayfaları tek tek koparılmış bir masal kitabının kahramanlarını yıkık dökük bir gerçeğin ortasında bırakıp hayatlarından kayıp gidiyoruz.
26 Mart 2009 Perşembe
Tarihi Tescilli Sivil Mimari örnekleri yıkılıyor
BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU
Sulukule yenileme projesinde bütün hukuk dışı uygulamaları tek tek ortaya çıkmaya devam eden Fatih Belediyesi yasaları çiğnemeye devam ediyor. Mahallenin büyük bölümünü yok eden dozerler, tarihi tescilli sivil mimari örneklerini bir bir yıkıyorlar...
Belediye yetkilileri, sorulunca, mahalledeki tescilli evlerin projede korunduğunu, restore edileceklerini tekrarlayıp duruyor ama süreç içinde tam aksine bunları bir bir ortadan kaldırıyor. Kimi evler için yanıt "yanlışlıkla oldu" oluyor, kimisi için de "yandaki ev yıkılırken çöktü, istemeden oldu" pişkinliği... Böylece sayıları zaten olması gerekenden çok daha az olarak tespit edilen ve projede restore edileceği belirtilen tarihi evler , geri dönüşsüz bir şekilde ortadan kaldırılıyor.
Son olarak dün de dozerler, körlemesine kepçe sallarken KUDEP'in restore etmeye hazırlandığı bir evin yarısı çökertildi. Oysa evin sahibi, başına geleceleri çok iyi tahmin ettiğinden, penceresine "DİKKAT tarihi evdir ve restore edilecetir. Yıkmak yasaktır!" ibaresiyle bir duyuru da asmıştı. Ama bu da tarihi evi kurtarmaya ve dozerleri durdumaya yetmedi.
Belediye ekipleri, TOKİ'ye bomboş bir arsa olarak teslim etmeyi taahhüt ettiği Sulukule'yi "yanlışlıkla ve istemeden" dümdüz ederken, Koruma Bolge Kurulu'nun kararlarını da hiçe sayıyor. Kurulun, 23.10.2008 tarihinde, "projede değerlendirilmesi gerekir" şeklinde hakkında bir karar çıkarttığı ve mimari tipolojinin tüm özelliklerini taşıyan Küçük Çeşme Sokağı da kepçelerin hışmından kurtarılamadı.
Fatih Belediyesi'ni, hiç bir hak, hukuk, karar, yasa durduramıyor!
Saygılarımızla
Sulukule Platformu
Sulukule yenileme projesinde bütün hukuk dışı uygulamaları tek tek ortaya çıkmaya devam eden Fatih Belediyesi yasaları çiğnemeye devam ediyor. Mahallenin büyük bölümünü yok eden dozerler, tarihi tescilli sivil mimari örneklerini bir bir yıkıyorlar...
Belediye yetkilileri, sorulunca, mahalledeki tescilli evlerin projede korunduğunu, restore edileceklerini tekrarlayıp duruyor ama süreç içinde tam aksine bunları bir bir ortadan kaldırıyor. Kimi evler için yanıt "yanlışlıkla oldu" oluyor, kimisi için de "yandaki ev yıkılırken çöktü, istemeden oldu" pişkinliği... Böylece sayıları zaten olması gerekenden çok daha az olarak tespit edilen ve projede restore edileceği belirtilen tarihi evler , geri dönüşsüz bir şekilde ortadan kaldırılıyor.
Son olarak dün de dozerler, körlemesine kepçe sallarken KUDEP'in restore etmeye hazırlandığı bir evin yarısı çökertildi. Oysa evin sahibi, başına geleceleri çok iyi tahmin ettiğinden, penceresine "DİKKAT tarihi evdir ve restore edilecetir. Yıkmak yasaktır!" ibaresiyle bir duyuru da asmıştı. Ama bu da tarihi evi kurtarmaya ve dozerleri durdumaya yetmedi.
Belediye ekipleri, TOKİ'ye bomboş bir arsa olarak teslim etmeyi taahhüt ettiği Sulukule'yi "yanlışlıkla ve istemeden" dümdüz ederken, Koruma Bolge Kurulu'nun kararlarını da hiçe sayıyor. Kurulun, 23.10.2008 tarihinde, "projede değerlendirilmesi gerekir" şeklinde hakkında bir karar çıkarttığı ve mimari tipolojinin tüm özelliklerini taşıyan Küçük Çeşme Sokağı da kepçelerin hışmından kurtarılamadı.
Fatih Belediyesi'ni, hiç bir hak, hukuk, karar, yasa durduramıyor!
Saygılarımızla
Sulukule Platformu
25 Mart 2009 Çarşamba
Hürriyet'te Manşet : Sulukule'den Taşoluk'a giden Romanlar Zor Durumda
Rak rak raki, yaktın bizi TOKİ
Ali DAĞLAR
Sulukule’yi kurtarma projesi çerçevesinde Roman vatandaşlar için Taşoluk’ta TOKİ tarafından toplu konut yapıldı. 300 Roman aileye kurayla dağıtılan konutlarda bugün sadece 27 aile yaşıyor. Diğerleri ise doğalgaz, elektrik, su ve kapıcı ücretlerini ödeyemediği için lüks konutları yok pahasına satıp eski mahallesine dönüyor. Roman vatandaşlar, durumlarını anlatan bir de şarkı besteledi: ’Rak rak raki, yaktın bizi TOKİ..."
SULUKULE sakini Romanların yerleştirildiği Taşolukta’ki TOKİ evleri de rantın kurbanı oldu. Sulukule’den 300 Roman ailenin 15 yıl borçlandırılarak yerleştirildiği Taşoluk’taki TOKİ evleri, ödenemeyen taksit ve borçlar yüzünden altı ayda boşaldı. Birikmiş taksitler, doğalgaz abone ücreti, elektrik, su ve kapıcı ücretlerini ödeyemedikleri için icra kıskacına giren Romanlar haklarını 3 bin ile 35 bin lira arasında fiyatlarla devredip Taşoluk’u terkediyor. TOKİ evlerinde sadece 27 roman aile kaldı.
Farklı sözleşme
TOKİ’nin diğer sözleşmelerine standart olarak koyduğu, devir şartını bir yıl ikámete bağlayan maddeyi, Romanlarla yaptığı sözleşmede kaldırıp ucuz devirlerin yolunu açtığı da ortaya çıktı. Mahalledeki çevrelerini kaybeden, işsizlik nedeniyle açlık sınırında yaşayan Romanlardan F.A., "Buraya fakir diye getirdiler, zengin muamelesi yapıyorlar. Borçlarımızı ödeyemedik, icra geldi. Hacze gelip eşyamızı götürürler diye hafta içi Fatih’e kaçıyoruz. Hafta sonu geliyoruz. Sulukule’nin sayfiyesi oldu burası" diyor. Bir başka kadın, "Sulukule Paris’ti, burası kapalı mapusane, sinir hastası olduk, yavaş yavaş ölüyoruz" diye feryat ediyor. Öyle ki, Sulukule Roman Orkestrası TOKİ adlı şarkı bile yazmış: "Rak rak raki, yaktın bizi TOKİ" diye başlıyan ve "Mahallemden kopardın, vicdansız TOKİ" diye biten bir şarkı bu.
200 aile devretti
TOKİ dar gelirliler için yeni ilçe Arnavutköy’ün Taşoluk beldesine iki kilometre mesafede 1402 konut yaptı ve inşaatlar 2008’de bitti. Konutlardan 450’si Sulukule’deki yerlerinden olan kiracı Romanlara ayrıldı. Kurayla belirlenen yaklaşık 300 Roman aile, aylık 280-425 lira taksitlerle 15 yıl vadeli borçlandı ve konut sahibi oldu. Fatih Belediyesi, Romanlar için sabah saat 07.00’da Taşoluk, akşam saat 20.00’de Fatih’ten dönüş olmak üzere bir otobüsü servise koydu. Taşoluk’ta ikámet eden Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, "Sulukule’deki iç avlulu sistemden betonarme binalara sürülen vatandaşlarım, orada komşularıyla iç içe yaşıyordu. Aileleri ayakta tutan, sosyal yardımlaşmanın yüksek olduğu bir mahalle hayatımız vardı" diyor.
TOKİ’nin Roman vatandaşlarla yaptığı sözleşmelerde diğer projelerden farklı bir detay var. Diğer sözleşmelerde devir şartını bir yıl ikámete bağlayan TOKİ, Romanlarla yaptığı sözleşmeden bu maddeyi çıkarmış.
Ailelerin Taşoluk’a gelişi altı ay öncesine dayanıyor. 300 aileden sadece 100’ü konutlara gelmiş, pek çoğu birkaç aylık ikámetten sonra, evini satarak terketmiş bölgeyi. 200 aile ise hiç yerleşmeden ilk günlerde üç binden başlayan, şimdi 35 bin liraya ulaşan hava paralarıyla konutları devretmiş. Sadece 27 aile kalmış, onlar da birikmiş borçların ve icra takiplerinin tazyikiyle konutlara müşteri arıyor.
Uyum sorunu bitmiyor
Konutlara iki kilometre mesafede tek doktorlu bir sağlık ocağı var. Gece kapalı olduğu için hastalar beş kilometre ötedeki Arnavutköy’e götürülüyor. Bir eczane var, o da belde merkezinde. Sitede tek market var, veresiye yok. Vatandaşlar yiyeceklerini dışarıdan getiriyor. Her konutta TOKİ elemanı bir kapıcı var, daire başı aylık 35 lira aidat ödeniyor. Tek sosyal ortam, Sulukule’de de kahvecilik yapan Roman vatandaş Göksel Küçükatasayan’ın açtığı kıraathane. Ama o da hafta sonu olmasına rağmen boş. Atasayan dertli, "İş yapamıyorum, borç gırtlağa kadar, mecbur gideceğiz buralardan" diyor. Lise yok, ilköğretim okuluna iki ay gecikmeyle başlamak zorunda kalan çocukların uyum sorunu var. Bir kısmı programda ilerleme olduğu için okula alınmamış.
Ölümüze para istediler
BURADA sağlık ocağı yok, iki kilometre ötede var. Birkaç ay önce babam Necdet Tokay rahatsızlandı. Kalp kriziydi sanırım. Gece apar topar sağlık ocağına götürdük. Gece olduğu için kapalı. Oradan Arnavutköy’e taşıdık. Orada da bir tek hastane var, o da özel. Orada daha müdahale edemeden babam vefat etti. Bir de 250 lira istediler. Ölüye para istediler. Cenazeyi vermediler.
TOKİ ŞARKISI
Rak rak raki
Yaktın bizi TOKİ
Evimden ayırdın
Yuvamdan ayırdın
Yıktın bizi TOKİ
Rak rak raki
Yaktın bizi TOKİ
Karıdan ayırdın
Mahallemden kopardın
Vicdansız TOKİ
Ali DAĞLAR
Sulukule’yi kurtarma projesi çerçevesinde Roman vatandaşlar için Taşoluk’ta TOKİ tarafından toplu konut yapıldı. 300 Roman aileye kurayla dağıtılan konutlarda bugün sadece 27 aile yaşıyor. Diğerleri ise doğalgaz, elektrik, su ve kapıcı ücretlerini ödeyemediği için lüks konutları yok pahasına satıp eski mahallesine dönüyor. Roman vatandaşlar, durumlarını anlatan bir de şarkı besteledi: ’Rak rak raki, yaktın bizi TOKİ..."
SULUKULE sakini Romanların yerleştirildiği Taşolukta’ki TOKİ evleri de rantın kurbanı oldu. Sulukule’den 300 Roman ailenin 15 yıl borçlandırılarak yerleştirildiği Taşoluk’taki TOKİ evleri, ödenemeyen taksit ve borçlar yüzünden altı ayda boşaldı. Birikmiş taksitler, doğalgaz abone ücreti, elektrik, su ve kapıcı ücretlerini ödeyemedikleri için icra kıskacına giren Romanlar haklarını 3 bin ile 35 bin lira arasında fiyatlarla devredip Taşoluk’u terkediyor. TOKİ evlerinde sadece 27 roman aile kaldı.
Farklı sözleşme
TOKİ’nin diğer sözleşmelerine standart olarak koyduğu, devir şartını bir yıl ikámete bağlayan maddeyi, Romanlarla yaptığı sözleşmede kaldırıp ucuz devirlerin yolunu açtığı da ortaya çıktı. Mahalledeki çevrelerini kaybeden, işsizlik nedeniyle açlık sınırında yaşayan Romanlardan F.A., "Buraya fakir diye getirdiler, zengin muamelesi yapıyorlar. Borçlarımızı ödeyemedik, icra geldi. Hacze gelip eşyamızı götürürler diye hafta içi Fatih’e kaçıyoruz. Hafta sonu geliyoruz. Sulukule’nin sayfiyesi oldu burası" diyor. Bir başka kadın, "Sulukule Paris’ti, burası kapalı mapusane, sinir hastası olduk, yavaş yavaş ölüyoruz" diye feryat ediyor. Öyle ki, Sulukule Roman Orkestrası TOKİ adlı şarkı bile yazmış: "Rak rak raki, yaktın bizi TOKİ" diye başlıyan ve "Mahallemden kopardın, vicdansız TOKİ" diye biten bir şarkı bu.
200 aile devretti
TOKİ dar gelirliler için yeni ilçe Arnavutköy’ün Taşoluk beldesine iki kilometre mesafede 1402 konut yaptı ve inşaatlar 2008’de bitti. Konutlardan 450’si Sulukule’deki yerlerinden olan kiracı Romanlara ayrıldı. Kurayla belirlenen yaklaşık 300 Roman aile, aylık 280-425 lira taksitlerle 15 yıl vadeli borçlandı ve konut sahibi oldu. Fatih Belediyesi, Romanlar için sabah saat 07.00’da Taşoluk, akşam saat 20.00’de Fatih’ten dönüş olmak üzere bir otobüsü servise koydu. Taşoluk’ta ikámet eden Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, "Sulukule’deki iç avlulu sistemden betonarme binalara sürülen vatandaşlarım, orada komşularıyla iç içe yaşıyordu. Aileleri ayakta tutan, sosyal yardımlaşmanın yüksek olduğu bir mahalle hayatımız vardı" diyor.
TOKİ’nin Roman vatandaşlarla yaptığı sözleşmelerde diğer projelerden farklı bir detay var. Diğer sözleşmelerde devir şartını bir yıl ikámete bağlayan TOKİ, Romanlarla yaptığı sözleşmeden bu maddeyi çıkarmış.
Ailelerin Taşoluk’a gelişi altı ay öncesine dayanıyor. 300 aileden sadece 100’ü konutlara gelmiş, pek çoğu birkaç aylık ikámetten sonra, evini satarak terketmiş bölgeyi. 200 aile ise hiç yerleşmeden ilk günlerde üç binden başlayan, şimdi 35 bin liraya ulaşan hava paralarıyla konutları devretmiş. Sadece 27 aile kalmış, onlar da birikmiş borçların ve icra takiplerinin tazyikiyle konutlara müşteri arıyor.
Uyum sorunu bitmiyor
Konutlara iki kilometre mesafede tek doktorlu bir sağlık ocağı var. Gece kapalı olduğu için hastalar beş kilometre ötedeki Arnavutköy’e götürülüyor. Bir eczane var, o da belde merkezinde. Sitede tek market var, veresiye yok. Vatandaşlar yiyeceklerini dışarıdan getiriyor. Her konutta TOKİ elemanı bir kapıcı var, daire başı aylık 35 lira aidat ödeniyor. Tek sosyal ortam, Sulukule’de de kahvecilik yapan Roman vatandaş Göksel Küçükatasayan’ın açtığı kıraathane. Ama o da hafta sonu olmasına rağmen boş. Atasayan dertli, "İş yapamıyorum, borç gırtlağa kadar, mecbur gideceğiz buralardan" diyor. Lise yok, ilköğretim okuluna iki ay gecikmeyle başlamak zorunda kalan çocukların uyum sorunu var. Bir kısmı programda ilerleme olduğu için okula alınmamış.
Ölümüze para istediler
BURADA sağlık ocağı yok, iki kilometre ötede var. Birkaç ay önce babam Necdet Tokay rahatsızlandı. Kalp kriziydi sanırım. Gece apar topar sağlık ocağına götürdük. Gece olduğu için kapalı. Oradan Arnavutköy’e taşıdık. Orada da bir tek hastane var, o da özel. Orada daha müdahale edemeden babam vefat etti. Bir de 250 lira istediler. Ölüye para istediler. Cenazeyi vermediler.
TOKİ ŞARKISI
Rak rak raki
Yaktın bizi TOKİ
Evimden ayırdın
Yuvamdan ayırdın
Yıktın bizi TOKİ
Rak rak raki
Yaktın bizi TOKİ
Karıdan ayırdın
Mahallemden kopardın
Vicdansız TOKİ
20 Mart 2009 Cuma
223 aile taşoluk'a gitti, 25 tanesi hariç hepsi haciz yüzünden geri döndü...
Sulukule Roman Kültürü'nü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük'ün 18 Mart'ta NTV'de verdiği bilgilere göre Taşoluk'a giden 223 aileden 25 tanesi hariç geri kalanların hepsi haciz yüzünden geri dönmüş.
19 Mart 2009 Perşembe
Geçen Pazar Hip Hop Sanatçısı Tunç mahallenin gençleri ile konuştu
Basında tartışmalar devam ediyor
http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/03/18/sulukulede.derin.kokular/518430.0/index.html
http://www.haberler.com/akp-chp-nin-sulukule-kavgasi-haberi/?utm_source=Ana_Sayfa_Manset_Yan
CHP İstanbul Milletvekilleri Mehmet Sevigen, Çetin Soysal ve CHP Fatih Belediye Başkan adayı Can Özyedierler, Sulukuleliler'e destek ziyaretinde bulundu. Sulukule sakinleriyle sokakları gezen ve sıkıntılarını dinleyen CHP'liler daha sonra tarihi bir çeşmenin başında açıklama yaptı. CHP Fatih Belediye Başkan adayı Can Özyedierler, Sulukule'de bir rant ve sürgün projesinin yürütüldüğünü savundu. Projenin bir rant projesi olduğu hususunda kamuoyunun hemfikir olduğunu öne süren Özyedierler, "AKP'li bazı meclis üyelerinin yakınları Sulukule'deki konutları vatandaşlardan satın aldı. Siyasetçilerin yanısıra bürokratlar da bu rant projesine ortak olmuştur. Söz veriyoruz ki yerel yönetimlerde iktidara geldiğimizde bunların hesabını verecekler. İşte şu başında durduğumuz tarihi çeşme ve niceleri yok ediliyor. Rant gözlerini öyle kör etmiş ki tarihi hiç düşünmeden ortadan kaldırıyorlar" dedi. Sulukulelilerin yurtlarından edilmeyeceğini ve gerçek hak sahiplerinin bölgeye yerleşeceğini belirten Özyedierler, "Bu bölge Roman yurttaşlarımızındır ve böyle kalacak" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de rant iddialarının çok ciddi olduğunu ancak daha da önemlisi bölgede bir tarihin yok edildiğini söyledi. "Sulukule'de hangi sokağı kazsanız bir tarihi eserle karşılaşırsınız" diyen Sevigen, "Tarihi eserlerin bu kadar yoğun olduğu bir bölgeye inşaat makinalarıyla gelip bunları yok etmek son derece yalnış. Kentsel dönüşüm elbetteki yapılmalı. Ancak tarihi ve kültürel dokuya uygun olarak yapılmalı. Tarihi öneminin yanısıra bölgede bir kültür de kazınmak isteniyor. Buradaki Roman kültürünün yaşatılması Türkiye açısından önemli. Nasıl ki Brezilya'da Rio Karnavalı'yla Samba kültürü yaşatılıyor ve dünyanın ilgisi buraya çekiliyorsa, Sulukule de böyle bir cazibe merkezi haline getirilebilir" diye konuştu.
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1072868&b=AKPliler%20buyuk%20dusunmus
Rantsa üzülürüm
UNESCO Türkiye İzleme Komitesi üyesi Prof. Dr. Cevat Erder de, projenin arkasında rant paylaşımı çabasının olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Projenin rant dışında etnik temizliği de barındırdığını belirten Erder, “UNESCO da bunu vurguladı. Roman yerleşmesinin dağıtılmasını önlemek istediler” dedi.
Sulukule Platformu’ndan Hacer Foggo, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık ‘yedirmem’ diyerek gündeme getirdiği yetim hakkının Sulukule’de yenildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Foggo, “Yetim arıyorlarsa buraya gelsinler. Projenin hiçbir aşaması sosyal değil. Artık belli ki sosyal borsa projesi olmuş” diye konuştu.
Sulukule dün incelemelerde bulunan CHP Fatih Belediye Başkan Adayı Can Özyedierler de, projenin rant amaçlı olduğunun AKP’lilerin yer edinmeleriyle pekiştiğini belirterek, “Bu proje bir yenileme değil, Sulukule’yi yeme projesidir. Gaspın dışında tarih ve kültür katliamı da yapılmıştır. Seçilirsek projeyi durdurup, bu yerleri satın alanlardan geri alarak Sulukulelilere vereceğiz” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11241706.asp?gid=233
Sulukule’de yapılan Kentsel Dönüşüm projesini başından beri savunan Beyoğlu eski Belediye Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, yarışma ile kabul edilen projenin Sulukule kültürünü yaşatmayı, avlulu eğlence mekanlarının modernize edilerek, hizmete sokulmasını amaçladığını söyledi. Bayraktar, "Bazı uyanıklar tarafından arsa satın alınıp, olay ranta dönüştürülmeye çalışıldıysa üzülürüm. Çünkü amaç bu değildi. Amaç orada yaşayan insanların hayatlarını daha iyi mekanlarda sürdürmeleri ve şehrin bu bölümünün turistler tarafından da ilgi çeken mekanlara dönüştürülmesiydi. İddialar doğru mu, bakacağım" dedi.
http://www.haberler.com/akp-chp-nin-sulukule-kavgasi-haberi/?utm_source=Ana_Sayfa_Manset_Yan
CHP İstanbul Milletvekilleri Mehmet Sevigen, Çetin Soysal ve CHP Fatih Belediye Başkan adayı Can Özyedierler, Sulukuleliler'e destek ziyaretinde bulundu. Sulukule sakinleriyle sokakları gezen ve sıkıntılarını dinleyen CHP'liler daha sonra tarihi bir çeşmenin başında açıklama yaptı. CHP Fatih Belediye Başkan adayı Can Özyedierler, Sulukule'de bir rant ve sürgün projesinin yürütüldüğünü savundu. Projenin bir rant projesi olduğu hususunda kamuoyunun hemfikir olduğunu öne süren Özyedierler, "AKP'li bazı meclis üyelerinin yakınları Sulukule'deki konutları vatandaşlardan satın aldı. Siyasetçilerin yanısıra bürokratlar da bu rant projesine ortak olmuştur. Söz veriyoruz ki yerel yönetimlerde iktidara geldiğimizde bunların hesabını verecekler. İşte şu başında durduğumuz tarihi çeşme ve niceleri yok ediliyor. Rant gözlerini öyle kör etmiş ki tarihi hiç düşünmeden ortadan kaldırıyorlar" dedi. Sulukulelilerin yurtlarından edilmeyeceğini ve gerçek hak sahiplerinin bölgeye yerleşeceğini belirten Özyedierler, "Bu bölge Roman yurttaşlarımızındır ve böyle kalacak" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de rant iddialarının çok ciddi olduğunu ancak daha da önemlisi bölgede bir tarihin yok edildiğini söyledi. "Sulukule'de hangi sokağı kazsanız bir tarihi eserle karşılaşırsınız" diyen Sevigen, "Tarihi eserlerin bu kadar yoğun olduğu bir bölgeye inşaat makinalarıyla gelip bunları yok etmek son derece yalnış. Kentsel dönüşüm elbetteki yapılmalı. Ancak tarihi ve kültürel dokuya uygun olarak yapılmalı. Tarihi öneminin yanısıra bölgede bir kültür de kazınmak isteniyor. Buradaki Roman kültürünün yaşatılması Türkiye açısından önemli. Nasıl ki Brezilya'da Rio Karnavalı'yla Samba kültürü yaşatılıyor ve dünyanın ilgisi buraya çekiliyorsa, Sulukule de böyle bir cazibe merkezi haline getirilebilir" diye konuştu.
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1072868&b=AKPliler%20buyuk%20dusunmus
Rantsa üzülürüm
UNESCO Türkiye İzleme Komitesi üyesi Prof. Dr. Cevat Erder de, projenin arkasında rant paylaşımı çabasının olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Projenin rant dışında etnik temizliği de barındırdığını belirten Erder, “UNESCO da bunu vurguladı. Roman yerleşmesinin dağıtılmasını önlemek istediler” dedi.
Sulukule Platformu’ndan Hacer Foggo, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık ‘yedirmem’ diyerek gündeme getirdiği yetim hakkının Sulukule’de yenildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Foggo, “Yetim arıyorlarsa buraya gelsinler. Projenin hiçbir aşaması sosyal değil. Artık belli ki sosyal borsa projesi olmuş” diye konuştu.
Sulukule dün incelemelerde bulunan CHP Fatih Belediye Başkan Adayı Can Özyedierler de, projenin rant amaçlı olduğunun AKP’lilerin yer edinmeleriyle pekiştiğini belirterek, “Bu proje bir yenileme değil, Sulukule’yi yeme projesidir. Gaspın dışında tarih ve kültür katliamı da yapılmıştır. Seçilirsek projeyi durdurup, bu yerleri satın alanlardan geri alarak Sulukulelilere vereceğiz” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11241706.asp?gid=233
Sulukule’de yapılan Kentsel Dönüşüm projesini başından beri savunan Beyoğlu eski Belediye Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, yarışma ile kabul edilen projenin Sulukule kültürünü yaşatmayı, avlulu eğlence mekanlarının modernize edilerek, hizmete sokulmasını amaçladığını söyledi. Bayraktar, "Bazı uyanıklar tarafından arsa satın alınıp, olay ranta dönüştürülmeye çalışıldıysa üzülürüm. Çünkü amaç bu değildi. Amaç orada yaşayan insanların hayatlarını daha iyi mekanlarda sürdürmeleri ve şehrin bu bölümünün turistler tarafından da ilgi çeken mekanlara dönüştürülmesiydi. İddialar doğru mu, bakacağım" dedi.
18 Mart 2009 Çarşamba
Sulukule bugün Hürriyet Gazetesi'ne Manşet oldu
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11232807.asp?gid=229
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=926779&Date=18.03.2009&CategoryID=77
İşte Sulukule’nin rantsal dönüşümü 18 Mart 2009
Ali DAĞLAR
AKP’li Fatih Belediyesi’nin Sulukule’de kentsel dönüşüm çerçevesinde kamulaştırma ve yıkım kararı alınması sonrası, iki mahalledeki konutların yüzde 50’si el değiştirdi. ’Romanlar’ borçlandırılıp TOKİ’nin yaptığı dairelere taşınırken, başkan danışmanı ve bazı aracılar, değerleri katlanacak daireleri, belediyenin gösterdiği emsal fiyatın biraz üzerinden, üçüncü kişiler adına toplamaya başladı.
UNESCO’nun bölgeye heyet gönderip, "Proje bu şekliyle devam ederse, İstanbul, Dünya Kültür Mirası listesinden çıkarılabilir" açıklaması yaptığı Sulukule’de, başta hakkında dava açılan Deniz Feneri noteri İsmet Büyükkılıç olmak üzere bir milletvekilinin oğlu, AKP’li meclis üyeleri ve tarikat lideri Mahmut Hoca’nın konut aldığı ortaya çıktı.
AKP’liler ve Mahmut Hoca’nın, proje dahilindeki konutları ilk sahiplerinin istimlak korkusuyla elden çıkardıkları dönemde, 2007 ve 2008 yıllarında satın alıp, belediye ile sözleşme imzaladıkları anlaşıldı.
Sabık İstanbul 10. Noteri Büyükkılıç’ın da iki konutu, hakkında suçlamalar ayyuka çıktığı dönemde, Temmuz-Ağustos 2008 tarihlerinde satın aldığı, basına yansıyan mal beyanında bu konutların görünmediği ortaya çıktı.
İki koca mahallenin yarısı el değiştirdi
Sulukule’de İBB, Fatih Belediyesi ve TOKİ’nin ortak yürüttüğü Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Kentsel Yenileme Projesi’ne göre geleneksel Türk mimarisine uygun, 45’i dükkan, 665 konut inşa edilecek. Sulukule olarak bilinen iki mahalledeki konutların yüzde 50’sinin, Fatih Belediye Başkan danışmanı olarak kentsel yenileme alanlarındaki istimlak çalışmalarını yürüten Mustafa Çiftçi ve bazı aracıların devreye girmesiyle el değiştirdiği bildirildi.
Belediyenin Sulukule’ye ilgisi, 2004 yerel seçimlerinin ardından başladı. Belediye görevlileri, Sulukule olarak bilinen Neslişah ve Hatice Sultan mahallelerinde kentsel dönüşüm çerçevesinde kamulaştırma ve yıkım yapılacağı bilgisini yayarak tespitler yapmaya başladı.
Sivil toplum örgütleri dört ayrı dava açtı
Ardından Fatih Belediye Başkan danışmanı Mustafa Çiftçi ve bazı aracılar devreye girerek, aralarında 300 yıllık Osmanlı tapularının sahiplerinin de bulunduğu Romanlardan ellerindeki gayrimenkulleri belediye ve üçüncü kişiler adına almaya başladı. Fatih Belediyesi mevcut evlerin metrekaresine 500 lira bedel biçip üstelik bu ödemeyi de 5 yıla yayınca, üçüncü kişiler verilen fiyatın biraz üstünde gayrimenkulleri toplamaya 3 yıl boyunca devam etti.
Kirada oturan Romanlar Taşoluk’taki TOKİ konutlarına borçlandırılarak yerleştirildi, ardından Sulukule’de halen süren yıkımlar başladı. Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Kentsel Yenileme Projesi çerçevesinde TOKİ’nin 665 konut inşa edeceği açıklandı. Bu süreçte Roman vatandaşlardan ev ve arsa alanlar Sulukule 1. etapta yer alan 339 konut için sözleşmeler imzaladı. Sivil toplum örgütlerinin karşı çıktığı projeyle ilgili Fatih Belediyesi’nde CHP grubu ve bazı AKP’li meclis üyeleri, "rantsal dönüşüm var" itirazında bulundu. Projenin iptali için İstabul Mimarlar Odası, Şehir Plancılar Odası ve bir sivil toplum örgütü tarafından 4 ayrı dava açıldı.
Ret oyu verenler disiplinde uyarıldı
AKP’li meclis üyeleri Sibel Musaoğlu, Cemal Merdan, Kadir Özdemir projeye ret oyu verince grup kararına aykırı davranmaktan disipline verilip uyarıldı.
AKP’ Fatih kurucu üyesi Recep Karaoğlu Sulukule 1. etaptan açık adıyla konut alınca "etik değil" denilerek ihraç edilmek istendi, istifa etti. Karaoğlu istifa mektubunda, her vatandaş gibi mülk edinme hakkı bulunduğunu belirterek, istifa için baskı yapan AKP Fatih ilçe başkanı ile Sulukule projesinde yer aldığını öne sürdüğü partilileri de aynı şekilde istifaya çağırdı.
’Onlar cahil, siz kurnazsınız’
GEÇEN ay AKP’den istifa eden Fatih Belediye meclis üyesi Yakup Karoğlu, meclis tutanaklarına da geçen konuşmasında Sulukule projesiyle ilgili şunları söyledi: "Fatih’te pek çok proje baştan sona gizli yapıldı. Sulukule bunlardan biri. Hiçbirimizin haberi olmadı. Belediye başkanı Sulukule ile ilgili bir sunum yaptı; işte yüzde 1’i çalgıcı, zurnacı, yüzde 47’si ilkokul mezunu bile değil dediler. Cahil insanlar demek istiyor. Doğrudur o insanlar sizin nezrinizde cahil ama siz de çok kurnazsınız. Kentsel dönüşümün seyrine baktığımızda, bölgedeki hak sahiplerinin yüzde 50’si el değiştirmiş, Sulukule rant kapısı olmuştur. Endişem şu; yarın oralarda meskenler yapılacak, kimler oturacak, beddualar alacığız. Başkaları da diyecek ki ’falan şahıs da bakın orada oturuyor, Allah belasını versin’ diyecek."
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11232808.asp?gid=0&srid=0&oid=0&l=1
Romanlar: Evleri aldılar projeyi göstermediler 18 Mart 2009
Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Sulukule 2005’te 5366 sayılı yasa ile kentsel yenileme alanı ilan edildi. Mahalleli bu durumu gazetelerden öğrendi. Haziran 2006’da derneğimizi kurduk. Aynı günlerde mahalleliyi 12’şerli gruplar halinde belediyeye çağırdılar. Bölgenin kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğini, istimlak ve yıkım yapılacağını söylediler. Projeyi anlatan olmadı. Dernek olarak randevu istedik, projeyi sorduk.
Baskı yapıldı
Bize, ’Buraları yıkacağız, sizin için güzel konutlar yapacağız’ dediler. Bir cümle endişe yarattı; ’Evinizin önündeki dikili ağacın bile parasını vereceğiz’ dediler. Bizi buradan çıkaracaklarını düşünmeye başladık, bugün haklı çıktık. 500 lira metrekare kamulaştırma bedeli belirlediler. Dışarıdan insanlar gelip metrekareye 1500-2000 lira teklif etti. Vatandaşlarımız istimlak ve ucuza gidecek korkusuyla evlerini satmaya başladı. Bize baskı yapıldı, ’Evinizi istimlak eder, paranızı bankaya yatırırız, kime şikayet ederseniz edin’ denildi. TOKİ, İBB ve Fatih Belediyesi bizden habersiz 2 Kasım 2007’de protokol imzaladı. Belediye çalışanları buraya doldurulup, mahalle sakiniymiş gibi açıklama yapıldı. Sulukule’de hiç kimse bu projeyi görmedi."
Sulukule’nin yeni sakinleri
BÖLGEDE emlak toplayan bazı isimler, aldıkları ve alım tarihleri şöyle:
AKP Kayseri milletvekili Yaşar Karayel’in oğlu İsmail Emrah Karayel, TMSF’de avukat, 07.02.2007, 289.42 metrekare arsa.
İstanbul 10. Noteri İsmet Büyükkılıç 2 konut, 22 Eylül 2008.
Mahmut Ustaosmanoğlu’na 2 konut da eşi Müşerref Ustaosmanoğlu adına, 2 Şubat 2007, (Geçen yıl Beykoz Çavuşbaşı’nda yine eşi adına iki villa alarak gündeme gelmişti).
AKP Fatih kurucu üyesi avukat Recep Karaoğlu, 1 Ağustos 2007.
AKP Güngören Belediye Başkan Yardımcısı Derviş Kahraman, 6 Şubat 2007
AKP Güngören Belediye Meclis üyesi İrfan Seçen, 29 Aralık 2006.
AKP Fatih ilçe eski yönetim kurulu üyesi, il komisyon üyesi, MÜSİAD üyesi Kenan Atalay, abisi İhsan, yakınları Fatih 26 Aralık 2006, Ömer Atalay 11 Aralık 2007.
AKP Gazi Osmanpaşa Belediye meclis üyesi Yusuf Görgün, 27 Aralık 2006.
İBB Çevre Koruma Dairesi eski başkanı AKP Küçükçekmece belediye başkan aday adayı Faruk Anılsın 9 Şubat 2007
İSKİ Su İnşaat Dairesi Başkanı Hazım Öztorun, 2 Nisan 2008
İSKİ Dış Satın Alma Şube Müdürü Vesim Yılmaz, 11 Nisan 2008
AKP İstanbul eski il yönetim kurulu üyesi Ahmet Müfit Cengiz, 20 Ocak 2007
İBB eski emlak ve istimlak müdürü, AKP Beykoz Bld. Bşk. aday adayı Mevlüt Karataş, 30.08.2008
13 Mart 2009 Cuma
9 Mart 2009 Pazartesi
Duruşma
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02.11.2007 tarih 20 sayılı kararının ve bu kararın uygulanmasına onay veren Fatih Belediyesi'nin 10.12.2007 tarih ve 2007/156 sayılı meclis kararının, yürütmesinin durdurularak, iptali için açılan davanın duruşması
4 Mart Çarşamba günü yapıldı.
Davacıların avukatı Hilal Küey davanın gerekçelerini özetledi ve yenileme alanı ilan edilen mahallede hisse sahipliğinde son senelerde olan değişiklikler konusunda mahkemeye bir rapor sundu. Kültür Bakanlığı temsilcisi orada bir kültür olmadığını, müzisyen zanaatçılar olduğunu söyleyerek projenin müzisyenleri bölgeden dağıtmasında bir sakınca görmediğini belirtti. Mahkeme kendisini kişisel görüşlerini belirtmemesi konusunda uyardı. Belediye’nin sözcüsü Mustafa Çiftçi kimseyi mağdur etmediklerini, hak sahipleri ile anlaştıklarını söyledi. Çiftçi, “Orada yaşamın medeni olmadığını, evlerde ailelerin kalabalık nüfuslarla yaşadıklarını, bu sebeple proje ile oradaki insanlara medeni yaşama olanakları sunmak istediklerini ” söyledi. Belediye’nin avukatı projenin 5366 sayılı kanuna uygun olduğunu ve oradaki insanların evlerinin iyileştirildiğine, dolayısı ile kamu yararı da olduğunu belirtti. Davacı Sulukule Roman Kültürü’nü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, "Taşoluk’a gönderilen kiracıların mağdur olduklarını, kendisine de Taşoluk ‘ta ev edinme hakkı tanındığını, bu sözde sosyal proje yüzünden doğal gaz borcu sebebi ile evine haciz geldiğini" söyledi.Pündük “ ben 3 kuşaktır bu mahalledeyim, ister beğenin ister beğenmeyin bizim bir kültürümüz var. Bu kültürde müzisyenlik, dans ve eğlence evi işletmeciliği var” dedi. Av.Hilal Kuey, “Uygulama Projesi henüz onaylanmamışken, bütün mahalleyi yıkılmasını ve bunca mağduriyet yaratılmasının hukuki bir temeli olamayacağını ” belirtti.
4 Mart Çarşamba günü yapıldı.
Davacıların avukatı Hilal Küey davanın gerekçelerini özetledi ve yenileme alanı ilan edilen mahallede hisse sahipliğinde son senelerde olan değişiklikler konusunda mahkemeye bir rapor sundu. Kültür Bakanlığı temsilcisi orada bir kültür olmadığını, müzisyen zanaatçılar olduğunu söyleyerek projenin müzisyenleri bölgeden dağıtmasında bir sakınca görmediğini belirtti. Mahkeme kendisini kişisel görüşlerini belirtmemesi konusunda uyardı. Belediye’nin sözcüsü Mustafa Çiftçi kimseyi mağdur etmediklerini, hak sahipleri ile anlaştıklarını söyledi. Çiftçi, “Orada yaşamın medeni olmadığını, evlerde ailelerin kalabalık nüfuslarla yaşadıklarını, bu sebeple proje ile oradaki insanlara medeni yaşama olanakları sunmak istediklerini ” söyledi. Belediye’nin avukatı projenin 5366 sayılı kanuna uygun olduğunu ve oradaki insanların evlerinin iyileştirildiğine, dolayısı ile kamu yararı da olduğunu belirtti. Davacı Sulukule Roman Kültürü’nü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, "Taşoluk’a gönderilen kiracıların mağdur olduklarını, kendisine de Taşoluk ‘ta ev edinme hakkı tanındığını, bu sözde sosyal proje yüzünden doğal gaz borcu sebebi ile evine haciz geldiğini" söyledi.Pündük “ ben 3 kuşaktır bu mahalledeyim, ister beğenin ister beğenmeyin bizim bir kültürümüz var. Bu kültürde müzisyenlik, dans ve eğlence evi işletmeciliği var” dedi. Av.Hilal Kuey, “Uygulama Projesi henüz onaylanmamışken, bütün mahalleyi yıkılmasını ve bunca mağduriyet yaratılmasının hukuki bir temeli olamayacağını ” belirtti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)