http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/06/14/sulukulede.arkeologlari.kizdiran.tahribat/580069.0/index.html
'Gerekirse dozerin önüne bile atlarım'
Sulukule'deki arkeolojik kazıyı gerçekleştiren İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nden, uzman arkeolog Dr. Şeniz Atik'in alana giren dozerlere direnişi...
http://www.habervesaire.com/haber/1877/
BASIN ACIKLAMASI
Sulukule’de yasalar ve hukuk bir kez daha kepçeler altında ciğnendi hem de bu kez Kültür Bakanı’nın “ferman”ıyla... TOKI ihalesiyle inşaatı üstlenen Özkar şirketi, arkeolojik çalışma yapılan alanı inşaat makineleriyle dümdüz etti.
12 Haziran Cumartesi günü alana makinelerini getiren Özkar şirketi, kazı alanında çalışmakta olan Arkeoloji Müzesi’ne bağlı arkeologların karşı cıkmasına rağmen, alanı tarla gibi kazdılar. Makineleri engellemeye çalışan arkeologlar ciddi yaşamsal tehlike atlattılar. Arkeologların polis çağırıp tutanak tutturması sırasında bir süreliğine duran makineler, polisin gitmesinden sonra işlerine devam ettiler, hem de kepçelere takılan tarihi objelere rağmen.
Sulukule Kentsel Yenileme Projesi kapsamında Mart 2010’da başlayan kurtarma kazısı, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin sorumluluğunda yani kazının sahibi Müze. Arkeolojik kazının hızlandırılması için başlangıçtan beri Müze’ye baskı yapıldığı biliniyor. Ne var ki 12 Haziran günü yaşanan olay, inşaat şirketinin yürürlükte olan koruma mevzuatını hiçe saydığını ve Müze görevlisi arkeologların üstünde bir yetkiyle hareket edebilme cesaretine sahip olduklarını gösterdi.
Bu cesaretin kaynağı ise açıktır: Olaydan iki gün önce, 10 Haziran Perşembe günü, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, yanında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü ile kazı alanında boy gösterdi. Alanı göz kararı bir çırpıda inceleyiveren “ikili” buradan bir şey çıkmayacağına (ki çıktı ve cıkmaya devam ediyordu) karar verdi ve Bakan “ferman “ buyurdu”: Buraya makineler gire!
Yani, İstanbul tarihini ve alanın Dünya Miras Listesi’nde yer alması nedeniyle bütün dünyayı ilgilendiren koskoca bir bilimsel araştırma bir çırpıda “gözle” yapılıverdi ve ferman Bakan’dan çıktı. Oysa, yasalara göre karar tabii ki Bakan fermanıyla değil, Arkeoloji Müzesi’nin yürüttüğü bilimsel araştırma sonucunda vereceği rapora göre, ilgili Koruma Kurulu’nca verilecektir. Ve Koruma Kurulu’nun, 12.02.2010 tarih ve 1304 sayılı kararına göre (ek 1) bu nihai karar Kurul’dan çıkana kadar alanda her türlü inşai faaliyet yasaktır. Yani Bakan da, yanındaki Genel Müdür de yasalarla belirlenmiş bu mevzuatın üstüne çıkamaz, arastırma yöntemi üzerine söz söyleyemez, söylerse de açıkça suç işlemiş olur.
Kültür Bakanı’nın “ferman”ı ile ilgili son olarak şunu hatırlatalım: Sulukule’de, yani tarihi yarımadada 12 Haziran günü yaşanan tahribatın benzeri yakın tarihte, ABD’nin Irak işgalinde, Afganistan’da Taliban emriyle havaya uçurulan tarihi anıtlarda ve Sırpların Bosna’ya saldırılarında yaşanmıştır. Bu tahribatların herbiri, insanlık tarihi açısından geri dönülmez kayıplara neden olmuştur...
5366 sayılı yasaya göre ilerleyen Sulukule kentsel yenileme projesinde yaşananlar, aynı yasaya göre hazırlanan başta Fener-Balat ve Tarlabaşı olmak üzere sıradaki yenileme projelerinde de tekrarlanacağı ve dahası “ferman” devri başlatıldıgı için çok büyük bir tehlikeye işaret etmektedir.
SULUKULE PALTFORMU
Ek bilgi için notlar:
1-Türkiye’de kültürel miras alanında çalışan meslek kuruluşları ve STK temsilcilerinden oluşan bir heyet 13 Mayıs 2010 günü Sulukule arkeolojik kazı alanına bir ziyaret yaptı ve bu ziyaretin izlenimlerini, önerilerini bir rapor halinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Fatih Belediyesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul Yenileme Kurulu’na gönderdi. Bu alandaki en yetkin biliminsanlarının ve uzmanların imzasını taşıyan raporu ekte bulabilirsiniz.
2- Makinelerin alanı tahrip etmesi ve görevli arkeologların itirazlarıyla ilgili görüntüler de hazır olduğu anda tarafımızdan servis edilecektir.
3-Olayla ilgili daha geniş bilgi için : http://www.habervesaire.com/haber/1875/
http://www.fatihhaber.com/sulukule-haziran.htm