Sulukule Yenilenirken Bir Kültür Kaybediliyor
Tarih: 8 Kasım 2007 Yazan: Zeynep Güney - Arkitera.com
1 Kasım 2007 Perşembe günü Sulukule’de gerçekleştirilen toplantının ardından, 6 Kasım 2007 Salı günü “Projenin geliştirilmesine kimler nasıl katkıda bulunabilir, neler önerilebilir?” sorusunu tartışmak üzere tekrar bir toplantı düzenlendi. İstanbul 2010 Komitesi Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Sulukule Platformu adına Aslı Kıyak İngin, Yerel Halk ve Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği adına Şükrü Pündük, İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu adına Mehmet Erdal, Fatih Belediyesi adına Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile danışmanı ve projenin koordinatörü Mustafa Çiftçi katıldı.
Toplantı, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in Brüksel’de katılacağı toplantıda da açıklayacağı, Sulukule Projesi kapsamında kültür varlığı olan alanların koruma altına alındığının, bununla birlikte hazırlanan avan projenin ve yıkım kararının onaylandığının anlatıldığı karar okunarak başladı. Ardından Böcek Yapım’ın hazırladığı, Brüksel’de de gösterilecek, Sulukule’deki yıkımları ve kaybolan kültürü anlatan kısa film sunuldu.
Avan projenin onaylanmasının ne anlama geldiği ve bundan sonraki aşamada Sulukule halkının mağduriyetini önlemek için neler yapılabileceği sorusuna cevap aranan toplantıda Mustafa Çiftçi, avan projenin 2 aylık, tartışmalı geçen bir sürecin ardından onaylandığını belirtti. Onayın ardından, o bölgedeki kültürel doku hakkında araştırma ve uygulama yapma hakkı kazandıklarını söyleyen Çiftçi, uygulama projesini geliştirmek için belediye olarak, sivil toplum kuruluşları ve halkla beraber, her türlü sosyal ve kültürel doku çalışmasına katılmaya hazır olduklarını ifade etti.
Bu açıklamaların ardından, avan proje üzerinde değişiklik yapılıp yapılamayacağı sorusu üzerine Mustafa Çiftçi, bunun mümkün olmadığını ancak onaylanan avan projenin geliştirilebileceğini ve asıl uygulama projesinde alınan kararların geçerli olduğunu belirtti.
Mustafa Çiftçi’den sonra söz alan Korhan Gümüş, avan proje hazırlanırken ortaya bir yöntem konması gerektiğini, kentsel yerleşim alanlarına müdahalenin kolay olmadığını vurguladı ve yenileme kurulunun yapılan müdahalelere rağmen projeyi onaylamasını eleştirdi. Bunun üzerine Yenileme Kurulu’ndan Mehmet Erdal; bakımsızlık nedeniyle bir çöküntü alanı haline gelen Sulukule’nin, uluslararası koruma kanunu çerçevesinde yenileme kapsamına alındığını ve avan projede sonradan görülen eksikliklerin, uygulama projesinde takip edilerek gerekli düzeltmelerin yapılacağını söyledi
Projenin halka zamanında duyurulmamasının nedenini, meşru bir zemin yakalanamamış olmasına bağlayan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise proje sürecini şu sözlerle açıkladı:
”Proje çalışmaları sırasında oradaki insanlarla ada bazında görüştük, ihtiyaç analizleri yaptık ve proje 17 defa revize edildi. Üstelik belediye 5 farklı bölgede yenileme alanı çalışmalarına devam ediyor. Bunların arasında en önemlisi, Sulukule’den alan olarak 3 kat daha büyük olan Fener Balat Projesi’dir. Sulukule tartışılırken diğer alanlar gözardı ediliyor.
Sulukule’de şu anda 645 tapu kaydı var fakat oturulabilecek durumda olan hane sayısı 342. Mağduriyeti önlemek için 620 kontuluk bir proje hazırlandı. Kiracıları ve mal sahiplerini kazançlı çıkaran bir proje olduğu için sınırlamaları var.
Bu bölgedeki kiracıların evrakları, mukaveleleri hatta faturları bile olmadığı halde biz alan çalışması yaparak kiracıları tespit ettik. Yapılan projede mülk sahibinin öncelikli hakkı var, bununla birlikte kiracılara da avantajlar sağladık. Mülk sahiplerine ayda 400, kiracılara ayda 300 kira yardımı yapılacak. Projeye göre, mülk sahiplerinin üçte biri bu bölgede oturacak. İsteyenler TOKİ’nin Taşoluk’ta hazırladığı toplukonutlarda çekilişsiz, ön ödeme yapmadan ev sahibi olabilecekler. Ödemeyi ise taşındıktan sonra 180 ayda yapabilecekler.”
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in bu açıklamalarını tepkiyle karşılayan Sulukuleliler, mahalleden kaç kişinin bu projede ev sahibi olabileceğini sordular ancak net bir yanıt alamadılar. Sulukuleliler mağduriyetlerini şu sözlerle dile getirdiler:
“Biz projeyi belediyeden değil, basından öğrendik. Daha sonra bizimle yapılan ilk toplantıda Mustafa Demir, bu bölgenin yenileme alanı olduğunu açıklayıp, projeyi anlatırken bize bahçenizdeki dikili ağacınıza kadar hakkınız karşılanacak demişti, biz bu şartlarla gidecektik. Fakat daha sonra evlerimiz için 50 – 60 bin YTL fiyat belirlendi. Kamulaştırma kararı da çıkınca buradaki insanlar korkudan, tapulara şerh koyulmadığı için evlerini 80 – 100 bin YTL karşılığında dışarıdan gelen rantçılara sattılar. Bu proje bizi evlerimizden kovuyor, fakir fukaranın hakkı yeniyor.”
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı temsilcisi Fikret Toksöz Sulukuleliler'e destek çıkarak insan unsurunun gözardı edildiğini vurguladı. Bu bölgede iyileştirme adına yıkım yapılması yerine, uygun bir restorasyon çalışmasıyla bölgenin çöküntü alanı olmaktan kurtarılabileceğini belirtti.
Sulukule Platformundan Aslı Kıyak İngin ise Fikret Toksöz’ün önerisinin dikkate alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu bölgedeki insanların maddi ve kültürel durumu incelenmeden çok hızlı hareket edildi. Avan projede doğru kararların alınması gerekirdi yoksa uygulama projesinde ve daha düşük ölçeklerde karşılaşılacak sorunlarla başa çıkılamaz.
Burada bir katılım modelinden bahsediliyor ancak bu bir – iki kişinin görüşü sorularak değil, o bölgede yaşayan insanlarla konuşularak, gezilerek yapılır. Bu noktada yenileme ve iyileştirme kavramlarının da tekrar ele alınması gerekiyor.”
Bölgede yaşayan insanların anayasal haklarının korunması gerektiğinin savunulduğu toplantıda, avan proje onaylanmadan kamulaştırma kararının nasıl çıkarıldığı sorusuna Mustafa Demir “Satışları engellemek için kamulaştırma kararı almamız gerekiyordu. Ancak Meclis kararından sonra tapulara şerh konulabilir. Biz insanlarımıza mülkünüze sahip çıkın dedik” yanıtını verdi.
Tartışmalı geçen toplantı sonunda; mağduriyetleri önlemenin yollarını araştırılması ve çalışma prensiplerinin belirlenmesi için bir komisyon oluşturulmasına karar verildi. Mustafa Çiftçi, belediyeden, Belediye Başkanı’nın veya onu temsil edecek bir kişinin katılacağı komisyonun bir karar mekanizması oluşturamayacağını ancak komisyonda görüşülecek her olumlu görüşün dikkate alınacağını belirtti. Toplantı komisyonun toplanacağı tarihin ve komisyona katılacak kurum isimlerinin belirlenmesiyle sona erdi.